Alt Yapi
Siyah_Kalem
&
Dağlara yazarken bizim türkümüzü.
Ayın şavkı vurmuştu suya.
Başımı dayayıp bulutların omuzuna.
Kara gözünde kirpiklerin yaraladı beni.
Titrek ağaçların dalında düşen
gazeldik aslında.
Bir boran savurdu bizi çığlık çığlığa
Oyy sevdiğim adını dağlara yazdım.
Küçük bir avuntu azad ettim şimdi.
Uzak bir vuslata sığındı düşlerim.
Ayın şavkı vuruyordu zamana.
Ben ertelenmiş düşlerimin mahkumuyum.
Kurumuş topraklara düşen
buğday başağı gibi.
Yağmurdan kaçan bir çocuk gibi,
sığınmıştım yüreğine.
Toprak kokusunu bilir misin.?
Hani ıslanınca
kundak gibi sarar bedenini.
Cigara dumanını bilir misin .?
Hani hüzünle sarıp bütün acını,
içine çekersin defalarca.
Ciğerlerini delercesine.
Nefesin kesilircesine.
Canını bir dumana verircesine.
Ve söndürüp son cigaramı,
Külüne adını yazdım...
&
Keşke diyorum.
Gitmeden biraz umut bıraksaydın her
şeyimi götürürken.
Damla damla süzülen göz yaşı
hesap sorar oldu.
Adını söylemeden dudaklarında
dinlenirdim senin.
İki arşın uzağında
hasret prangaları kırdım dizimde.
Yüreğimin vatanı bildiğim yâr.
Sürgün yurdu gözlerinde esirim.
siyaha dönmüş rengi göğün.
Buluttan kaçmak çocuk işidir.
yağmurlarda dindi sen gelmedin.
gözlerimde büyüttüğüm hayalim
yabancı iklime göç etti.
Ben bildiğim mübarek dua'ya
sığınırken tanır diye.
Ayet gibi vuruyordu gerçekler alnıma.
Yıldızlara sarıldım.
Vedaya direnen ruhumla,
kaç yıldız kaydı bilmiyorum.
Yoruldum.
Uzak şehire kaçmak isteyen
kaçak yolcu gibiyim.
Martılar denize,
turnalar eylüle ağlıyordu içimde.
En son bir kaç avuntu kalmıştı
onuda ben attım denize.
Bak yine aynı mevsim.
Tebessumleri bölüyorum gecenin yarısında
Bir türkü bölüyor sessizliğin uykusunu.
Bende peşime takılmış gölgelere
hep laf atıyordum.
Düşen her kelimenin sonunu bilirim ki,
omuzumda konaklayacak.
Satırlar yetmedi sevdiğim.
Ben de adını dağlara yazdım....
&
Alt Yapi
Siyah_Kalem