Hangi gün karar verdin,
küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana,
böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle,
hangi uçak, hangi tren?
Seni benden götüren,
beni bir kuş gibi öttüren.
Hangi kırılası eller dolanır şimdi,
kırılası belinde?
Hangi rüzgar şarkı söyler,
o ay tanrıçası teninde?
Hangi çirkin gerçek uğruna,
tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin,
en mahrem sırlarımızı?
Hangi cama kafa atsam?
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip,
hangi masaları dağıtsam?
Bende bu sersem başımı,
karakolun duvarına vursam.
Kendimi caddeye atıp,
arabaların altına savursam.
Hangi tercih beni en
hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de,
ömür boyu süründürür?
Kayıp ilanı mı versem,
şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam,
ölü veya diri seni bulup getirene?
Hangi ayr k var ki,
böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın
Hangi cam kesiği var ki,
böyle musluk gibi içime damlasın?
Hiç sanmam! ...
Hasta kalbim bunu bir
süre daha kaldıramaz..!
Feriştah olsa,
böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.
Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder,
seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder,
ateşimi söndürmeye?
Olur mu be..! olur mu..?
Bu da benim gibi adama yap r mı?
Aşk dediğin mendil mi?
Buruşturup bir kenara at r mı?
VEFA bu kadar basit mi?
Alınır mı.? Sat r mı..?
Hangi hırsız çaldı,
seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı bizi birbirimizden?
Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?
Hangi yaldızlı otel
çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara
seni kolayca kandırdı?
Hangi şarlatan imaj
böyle çabuk ilgini çekti.?
Hangi pembe vaadler o
saf kalbini cezbetti?
Dağ gibi adamı eze eze! .....
Hangi anası tipli parlak çömeze,
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?
Hangi yamyamlara yedirdin
o masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi
el değmemiş sevdamızı?
Hangi bıçak keser şimdi
benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır
insanlara olan inancımı?
Hangi bekçi, hangi polis
artık zapteder beni?
Ve! .. Hangi su bağışlatır.?
Hangi musalla temizler seni...?