Uyandım karanlığa rağmen, uyumamıştım zaten
Bihaber gündüzden, bi′ güneş görmemişken hâlâ
Bu sokaklar bomboşken üstüme gelir binalar
Ama gururla "Anne bunu başardım sonunda"
Değilsin anlamak zorunda (he-he)
Zaten bi' türlü basmadı şu kalın kafan
Sadece senin sorunun ayıplama
Um′rumda değil kendimi kanıtlamam, ya
Gerek yok onların duymasına, kimsenin görmesine
Sadece cesaret ister savaşmak böylesine (-ne,-ne,-ne)
Bu dünya bize dar (dar, dar, dar, dar)
Bu dünya bize dar (dar, dar, dar, dar)
Doğdu hiçliğin ortasında, paranın gölgesinde
Şimdi ya hapiste ya öldü bi' sokak köşesinde (-de,-de,-de)
Bu dünya bize dar (dar, dar, dar, dar)
Bu dünya bize dar (dar, dar, dar, dar)
Yine de ölmek için erken, hatta ölmek isterken
Bihaber dünyadan, bakarsın görmek istersen
İnanmak zor cenneti cehennemden izlerken
Tam kaybettim sanarken bi' yol bulmak izlerden
Şüphen mi vardı benden? Tekmelersin düşersem
Olsam da en yukar′da hakkımı sana vermem
Parlıyorum her yerden, anlatır görenler
Uzak süslü cümlelerden
Çünkü gerek yok onların duymasına, kimsenin görmesine
Sadece cesaret ister savaşmak böylesine (-ne,-ne,-ne)
Bu dünya bize dar (dar, dar, dar, dar)
Bu dünya bize dar (dar, dar, dar, dar)
Doğdu hiçliğin ortasında, paranın gölgesinde
Şimdi ya hapiste ya öldü bi′ sokak köşesinde (-de,-de,-de)
Bu dünya bize dar (dar, dar, dar, dar)
Bu dünya bize dar (dar, dar, dar, dar), ya
Sapmışım yoldan, hesaplanmamış bi' son
Yok olmanın eşiği bi′ sokak köşesinde
Eridi gençliğim bak bi' katilin gölgesinde
Çabalamak değil de sade′ yaşadın öylesine
Direndim böylesine, hayatın kahpeliğine
Rastladım her gün inan hep geçmişin izlerine
Yine de dik durup izledim, görmüşüm gerçeğini
Yapamamak değil, korkuyu anladım her seferinde
Yine de gerek yok kimsenin duymasına, onların görmesine
Ben göz yumdum olmasına
Her şeyi es geçer eğer bu dünya dönmese de
Bu ışık bizi aydınlatır cehennem yanmasa da
Gerek yok onların duymasına (ey), kimsenin görmesine (ey)
Sadece cesaret ister savaşmak böylesine (-ne,-ne,-ne)
Bu dünya bize dar (dar, dar, dar, dar)
Bu dünya bize dar (dar, dar, dar, dar)
Doğdu hiçliğin ortasında, paranın gölgesinde
Şimdi ya hapiste ya öldü bi' sokak köşesinde (-de,-de,-de)
Bu dünya bize dar (dar, dar, dar, dar)
Bu dünya bize dar (dar, dar, dar, dar dar, dar, dar)