Gözlerin sorgusunda susar sesim
Yüzündeki akıntıyı taşıyan nehir
Gözlerin sorgusunda susar sesim
Yüzündeki akıntıyı taşıyan nehir
Giderim giderim kan kusar ayaklarım
Bir kurşun yarasını taşır giderim
Giderim giderim kan kusar ayaklarım
Bir umut rüzgarıyım eser giderim
(Şiir)
Bir bilsen, nasıl da kasavetsiz
Esiyor rüzgar.
Deli dolu, kar kaplı sevdalarda.
Bilirsin, anlatmaya hacet yok.
Bu mevsim zemheri,
Ve şimdi güneş,
Çok uzak bir yerlerden doğuyor artık.
Oysa güneşin tüm ışınlarını,
Semirebilmekti dondururcasına.
Ya da, kavrulabilmekti ateşte.
Uzun fırtınalı yolları,
Geride bırakırken,
En sevdalılarımız, fırtınayla kaplılar.
O müthiş, bakur esintileriyle,
Fırtınaları ve sevdaları,
Bırakırken bir firar üstünde,
Yeni kasırgalar doğuyordu,
Bir adım ötemizde.
Haince, yükselen buzdağları
Yükselirken uzun zemheri yürüyüşlerinde
Bir sigara dumanının, ısısıydı yalnızca.
Vücudumuzun yavaş yavaş, donan yerinde.
Karın tutuşturduğu beden,
Yanarken dirhem dirhem,
Umutla sarılmış ütopyaların, kabzası
Ve donmuşken matarada su,
Çalışmazken, en ateşli silahlar,
Çıkında, kalmamışken ne ekmek ne helva,
Açlığın ve susuzluğun,
Sarmaladığı fırtınalarla,
Buz ve çınarın üzerinde ilerleyen yürek
çok uzaklarda,
Bir hasretin gözlerinin arasındaydı.
Neşterle söküp atarken,
Umudumuzun bir parçasını,
Ve toprağa gömerken
Onlarca ayak parmağını,
Gelecek güzel günlere
Ve o pırıl pırıl mayıs güneşine,
Bir selamdı yolladıkları
Yel dağından gelip,
Tarih sayfasında yerlerini alanlar.
(Şarkı)
Soğuk bedenimden kan damlıyor
Yüreğim tutuşmuş fırtınada
Soğuk bedenimden kan damlıyor
Yüreğim tutuşmuş fırtınada
Giderim giderim kan kusar ayaklarım
Bir kurşun yarasını taşır giderim
Giderim giderim kan kusar ayaklarım
Bir umut rüzgarıyım eser giderim
Giderim giderim kan kusar ayaklarım
Bir kurşun yarasını taşır giderim...
evrenselinsan