Bu kadar mıydı? 
Ardına bakmadan çekip gitmek 
Bu kadar kolay mıydı? 
Çok mu kızdın, çok mu darıldın? 
Yalancı dünyanın yalan mavisine 
Gittin de ne oldu 
Kalbim buram buram, çisil çisil ağlıyor 
Yanıyor yüreğim sen yoksun diye alev alev, kor kor 
Sen gidince neler gitti ardından bir bilsen 
Önce mavilerim uçtu gökyüzünden 
Sonra güneşimin sarısı soldu, gecelerimden pamuk ayım kaçtı 
Kalbimdeki tüm yeşillikler kurudu, çöl oldu yüreğim 
Gözlerim sadece sensiz odalara 
Sensiz masalara ve sensiz dünyalara nefret kustu 
Gülüşlerim tüm ahengini topladı bir valize 
Sen gibi hiç ardına bakmadan terk edip gitti beni 
Hani sözün nerede,ya avuçlarımdaki ellerine ne oldu? ? 
Her gece ayın küstüğü küçük kırık penceremde 
Seni bekledim dönesin, yine bana “yavrum”diyesin diye 
Ama sen ne sözünü tuttun, ne de gittiğin diyarlardan 
Uçan kuşlarla, karanlık, nem kokan, rutubetli dünyama selam uçurdun 
Ağlamak çözüm değilmiş ardından, anladı parçalanmış yüreğim 
Yalvarmak da geri vermedi bana seni, sarı güneşimi, mavi dünyamı 
Gelmek istesem de kollarım zincirli boş duvarlara 
Hayallerim bitti, gitti gökkuşağımın tüm renkleri 
Yarınlarım hep karanlık, hep zindanlarda köle oldu umutlarım 
Mahkûm oldum, mahkûm ettin beni çaresizliğin soğuk koynuna 
Evde feryatlar, figanlar koptu ardına 
Kaldır başını, ne olur bak bana 
Ağlıyor senin küçük yüreğin 
Ama hani nerde senin gözyaşlarımı silen kuru, çatlak ellerin 
Dönüşü yoksa bu gidişinin, durma git boylu boyunca 
Beğenmediysen anamın yaptığı döşeği 
Düşünme, yat kara toprakta 
Ama! Ne olur yalvarırım baba 
Yılda bir de olsa… 
Bu küçük, senin için çarpan, sen diye gecelere ağlayan 
Yavrunun yanına bir öpücük bırak hasret sevdanla 
Uğurlar ola baba ugurlar ola 
topragın bol yerın nur dola 
ama unutma kalbim hep senin yanında,kara toprakta 
CANIM BABAM :((