Şiir : Yusuf HAYALOĞLU
Bir gün, bu mahzun sevdadan,
Geriye kalırsa,
Sadece o hüzün kalır
Sende anladın ki yapayalnızız
Buluşmamız yasak, görüşmemiz uzak
Devrilmiş kadehler gibi,dönüyor başımız,
Neylersin...
Ah güzelim
İncinmiş bir sesi vardır yağmurun
Yanaklarına vurduğunda hissedersin
Ve bir veda sözcüğü saçlarına
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayr k
Neylersin...
Biz zaten hiçbir romanda
Kendi hayatımıza rastlamadık
Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı
Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız
Oysa tuttuğumuz balıkları bile
Yeniden denize bağışlamıştık
Biz hayata dair,
Hiçbir yanlış yapmamıştık
Neylersin...
Biz bu sonucu haketmedik,
Hayır etmedik
Ömrümüz bu talana lâyık değildi
Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
Hiç gülmedi yüzümüz,
Hiç büyümedi gülümüz
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı
Biliyorsun,
Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz.
Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki: hoşçakal canım!
Unutursun,
Mecburen unutursun
Yıldızlar söner, bu aşk da biter
Bazı gün hatırlayınca sessizce ağlarız
Neylersin...
Ah bebeğim, ah..
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının
Dudaklarına sızınca farkedersin
İçindeki vurgun aşklar mezarlığında
Ayr k ölümden üste yaz nca,
Gideni durdurmaya yetişmez sesin
Bir inme gibi dolaşır,
Bedeninde pişmanlıklar
Neylersin...
Biz zaten hiçbir sinemaya
Tam vaktinde yetişemedik
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı
Ve bütün biletler,
Biz gelmeden satılmıştı
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi
Oysa Nuh'un Gemisinde bile
Bize yer kalmamıştı
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı
Neylersin.
Biz bu aşkı sürdüremezdik
İnan sürdüremezdik
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi
Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur
Unutmasan bile artık,
Unutur gibi yapacaksın
Ve buruşturup buruşturup,
Attığım kağıtlarda,
Hiç bitiremediğim
Bir şiir olarak kalacaksın.