Sokak depresif bir portre
Ve ben akşamın dibindeyim
Dert ortağım sigara şu
An yalnızlık mühim değil
Caddenin birindeyim
Düşünmedim kiminleyim
Bi sarhoşum bi hastayım
Bir mevsimin dilindeyim.
Bu nevrozla yaşamak istediğim
Hayali yaşlı bir ev
Uykularım somurtarak
Sabaha kapıyı açtı yine
Keşke bekleseydin fakat tren kaçtı bile
Yolcular çok alımlıydı
Trenin ismi aşktı bi de.
Neyse geçmiş aynı yerde
Düşüşlerimi izlesin
Bu gülüşleri bi şarkı kadar
Dinle güneşe çiz resim
Odam kadar izbesin ve
Soğuk bir denizdesin
Çocukluk aşkı gibi bir
Hıçkırıksın hep genizdesin.
Soyutluğuna soyunduğum
O oyunlardı keşkelerim
Ben susarsam içki kokan
Tüm kadınlar şevke gelir
Öfke benim sağ yanım sol
Yanımda dur geçme beni
Benle yürü de kadın o boş
Mezarları keşfedelim.
Beni kendine istediğin gibi
sor ama benden başkası yok
Beni odandan istediğin gibi kov
ben yine kalbine taş basıyorum.
Beni kendine istediğin gibi
sor (sor) ama benden başkası yok
Beni odandan istediğin gibi kov
ben yine kalbine taş basıyorum.
Sen benim kadarsın evet ben de senin
Genel geçer kuralı benim
duyduğun her felsefenin
Tüm çakalaar enselenir
kavrulur nedense tenin
Hoşçakallar ümitlendi
sen gülümse ben severim.
Saçlarında rüzgarım hem
neşem hem de hüsranım
Ve üzgünüm ki benim senin
duyduğun en düz tanım
İnsanım hayalleri olan basit bi insanım
Tam ortasında doğmuşum
sabah bi 30 Nisan'ın.
Mart'ın ilk hararetiyle
perdelerde sinek vardı
Hayat filmin en güzel
yerinde giren bi reklamdı
Bugüne kadar gerçek olan dilek var mı
Adın gökkuşağıydı fakat
saçlarında bi renk vardı.
Hangi duraktaysan orda
bekler yorulmadan meleklerim
Şimdi bana yakın mısın sonum kadar
Ve tek dostum saatlerce
seyrettiğim soluk tavan
Belirsizim sorum falan
yok ne dersen olur tamam.
Beni kendine istediğin gibi
sor ama benden başkası yok
Beni odandan istediğin gibi kov
ben yine kalbine taş basıyorum.
Beni kendine istediğin gibi
sor (sor) ama benden başkası yok
Beni odandan istediğin gibi kov
ben yine kalbine taş basıyorum.