Sana bir sözüm var gitmeden önce,
Gözlerine son kez bakmaya geldim.
Senin olan yeri inceden ince,
Kendi ellerimle sökmeye geldim.
Denizde dalgalar tükenir gibi
Taşmaktan yorulan bir nehir gibi
Ankara denilen bu şehir gibi,
Artık hayatından çıkmaya geldim.
Sevgilim, bedelim söyle kaç arşın?
Gözlerin silahtı, kirpiğin kurşun
Her gün bin yerimden vurmana karşın,
Bu kez de kafama sıkmaya geldim.
O mavi düşlerin beni bulmadı
Siyah'ından başka rengim olmadı
Nasıl olsa benden bir şey kalmadı,
Bu gece bu şehri yakmaya geldim...
Ne başkent var artık ne soy adında
Hayatım, başkası var hayatında
Yıkılsın o sahte saltanatında
Aşkını gözümden dökmeye geldim.
Denizde dalgalar tükenir gibi
Taşmaktan yorulan bir nehir gibi
Ankara denilen bu şehir gibi,
Artık hayatından çıkmaya geldim.
Sevgilim, bedelim söyle kaç arşın?
Gözlerin silahtı, kirpiğin kurşun
Her gün bin yerimden vurmana karşın,
Bu kez de kafama sıkmaya geldim.
O mavi düşlerin beni bulmadı
Siyah'ından başka rengim olmadı
Nasıl olsa benden bir şey kalmadı,
Bu gece bu şehri yakmaya geldim...
Belki de inanırdın sende günün birinde,
Kalbimi söke söke ellerine verseydim.
Yeri göğü var eden sebepler zincirinde,
Aşktan yana ne varsa yüreğine serseydim.
Günlerine yıl oldum, yıllarına asırdım
Hiç yazmadığın şiir, çözemediğin sırdım
Ayağının altından ırmaklar akıtırdım,
Bir parça kadir kıymet
bilişini görseydim.
Aşk, deli gömleğiyle sana akıl vermekmiş
Aşk, yolda beni değil,
hep seni yürümekmiş
Yanaklarında yanmak, gamzende erimekmiş
Yüzüme bir defacık gülüşünü görseydim...
O aşk ki, ne öldürür
ne sensiz yere salar
Üstüme zemzem diye göz yaşını atsalar,
Mezarımın üstünü cam ile kapatsalar,
Kokunu duymasam da, gelişini görseydim..
gelişini görseydim..
Sevgilim, bedelim söyle kaç arşın?
Gözlerin silahtı, kirpiğin kurşun
Her gün bin yerimden vurmana karşın,
Bu kez de kafama sıkmaya geldim.
O mavi düşlerin beni bulmadı
Siyah'ından başka rengim olmadı
Nasıl olsa benden bir şey kalmadı,
Bu gece bu şehri yakmaya geldim...