Canım günlük
Bugün seninle tanışmamızın ilk günü
Babamlar bana üzerinde tuhaf bi' şeyler olan bi' kitap almışlar
Bugün benim doğum günüm
Bilirsin, hediye almayı da çok severim
Geçen sene Ana Sınıf 2'nin birincisi olduğumda
Öğretmenimin bana aldığı palyaço kukla var ya
Onu öğretmenimin adına babamın gazetesine sarıp kendime verdim
Ve çok sevindim
İşte, bugün benim doğum günüm olduğu için
Bana tuhaf bi' kitap almışlar
İçini açtım ve okunucak hiçbi' şey olmadığını gördüm
Babam dedi ki, "Bu bi' kitap değil, bi' defter"
"Ama bayım, hani bu defterin kabı
Beş çizgisi, beş çizgide bi' boşluk olan yerleri?" diye sordum
Yanlış anlamasınlar diye hemen ekleyip
"Gülpembe'nin ve büyüklerin defterlerini de biliyorum
Ama bu çok tuhaf, üzerinde hiçbi' çizgi yok
Ben bunu istemiyorum" dedim
"Bu çocuk bu yaşına kadar çizgisiz, ciltli defter görmemiş mi?"
"Gördüm tabii" dedim
Ama bu lafı söylemeden önce
Benimle kafa bulup bulmadıklarını anlamak için birazcık bekledim
Annem elinde defterlerle geldi
Bana bi' sürü çizgisiz defter getirdi
"Şimdi" diye geçirdim içimden
"Okuldaki çocuklara sorsam hepsi biliyormuş gibi yaparlar ama
Eminim hiçbiri görmemiştir"
Benim görmediğim bi' şeyi onlar nasıl görebilirler ki?
Babam, "Bu bi' günlüktür
Yani senin her şeyini bilen tek dostundur"
Annemse, "Günlük tutmak çok özeldir, baban sana bu defteri almış
Ben de sana kilitli bi' kutu aldım"
Böylece hem seninle tanışmış olduk
Hem de ben hayatımdaki en güzel doğum günü hediyemi almış oldum
Ablam Gülpembe dedi ki, "Bütün çocuklar hediye almayı severler"
Ay, kendisi çok büyüdü ya
Neden okula giden bütün çocuklar değişirler?
Ben bu sene gerçek okula başlamama rağmen hiçbi' zaman değişmiy'ce'm
Bu fikir Mavi'den çıktı
Mavi'yi tanırsın, benim en sevdiğim arkadaşım
Mavi iler'de Pembe'yle evleniceğini söylüyor
Ben ona bu konuda hiçbi' şey söylemiyorum
Çünkü biliyorum ki sonuçta benimle evlenicek
Neyse, Mavi'yle bilye oynarken Gri isimli arkadaşımız
Mavi'ye göre büyüğümüz
"Artık bilye yaşınız geçti" demesin mi?
"Bence hiç de geçmedi
O zaman niçin bütün yaz bizimle oynadın?" diye sordum
Gri tuhaf tuhaf bakmaya başladı
Mavi de Gri'ye hemen şöyle dedi
"Kırmızı'nın adına senden özür dilerim"
Ay, bu çok saçma, ben özür dilemek istemiyordum ki
Gri'ye "Hem o zaman sen bizimle niye oynuyordun?
Söyle bakalım, bizden iki yaş büyüksün" dedim
Ay, demez olaydım
Açtı ağzını, yumdu gözünü
Bana söylemediğini bırakmadı
Söylediklerinin hiçbi' önemi yok
Hiç ağlıy'cak gibi olmadım ama Gri
"Ya niye böyle bi kızla oynuyo'sun?
Kızlar böyle olurlar işte" diyince çok üzüldüm
Böyle olucak n'aptım ki?
"Mavi'cim, eğer bu Gri yüzünden benimle oynamazsan
Kan kardeşliğimiz de çöpe gider, ona göre" dedim
Mavi, "Boş ver, onlar okula gidip değişenler
Kendilerini bi' şey sanıyo'lar
Biz hiç değişmiyelim" dediği anda aklıma müthiş bi' fikir geldi
"Hani insanlar yemin ederler ya, biz de onun gibi bi' şiy yapalım" dedim
Mavi "Nasıl?" diye sordu
"N'apalım, n'apalım?" diye düşünmeye başladım
Ben deniz bilyeyi benim, domates bilyeyi onun yutmasını önerdim
Mavi, "Bu çok saçma eğer onları yutarsak ölebiliriz"
"Ama kan kardeşi de olduk"
"O zaman saç kardeşi töreni de yapalım"
Tam 14'er saçımızı koparıp
Mavi'nin yeni uyuyan kuşunu gömdüğümüz bahçeye gömdük
Böylece biz uyuyan kuşlu saç töreniyle
Değişmiy'ceğimize dair birbirimizde söz vermiş olduk
Biz hiç değişmiy'ce'z
Ve ben hayatım boyunca hiçbi' erkeği yalnızca erkek diye aşağılamıy'ca'm
İşte, her gün sana bi' şeyler yazıp kutuya kilitliy'ce'm
Aslında bu fikir çok hoşuma gitti
Ve hemen bugün yazmaya başladım ama
Hem çok yoruldum hem de birazcık uykum geldi
Ama şunu yazmadan edemiy'ce'm
Bugün tam dört dilim pasta yedim
Bunu hak ediyorum, çünkü bugün benim doğum günüm