menu-iconlogo
huatong
huatong
Şarkı Sözleri
Kayıtlar
Kerbela

Hicretin dördüncü y .

Birer yıl arayla Medine’de iki doğum,

İki bayram, iki ay parçası…

Yeryüzünün en hayırlı dedesinin

gözbebekleri doğuyor.

Fatıma’t üz Zehrâ’nın körpecik fidanları

Ali’yi Mürteza’nın eşsiz

kahramanları doğuyor.

Cennet gençliğinin iki seyyidi.

Ehl i Beyt’in ilk nazlı çiçekleri…

İki ay parçası, merhaba diyor

o incecik sesiyle

İsimlerini Rahman koyuyor,

Cebrail nefesiyle

Siz onlara Allah’ın iki lütfu diyin;

Birinin adı Hasan; diğerinin Hüseyin.

Zaman, saadetli günleri

yaprak yaprak okurken

Onlar peygamber dizinde büyüdüler

Ve zaten onlar semâda büyüktüler.

Bir gün peygamberlerin

incisi oturuyorlar.

Hasan’la Hüseyin

Birbirlerini yakalama oyununda…

Buyurdular;

'Ha Gayret Hasan! Göreyim

seni, yakala Hüseyin’i.'

Hz. Ali; Ya RasulAllah! diyor,

'Hüseyin’den taraf olmanız gerekmez mi?

Hüseyin daha küçük.'

Rasulullah buyuruyorlar;

'Baksana! Cebrail de Hüseyin’i tutuyor;

'Ha gayret Hüseyin! Göreyim seni diyor.'

Yine birgün,

Efendimiz, ashabıyla yürüyorlar.

Hz. Hüseyin arkadaşlarıyla oynuyor.

Peygamberimiz, ellerini açıyor;

Hz. Hüseyin, bir oraya

bir buraya kaçıyor.

Ve gülerek yakalıyor

onu, Nebiler serveri.

öpüyor, kokluyor, öpüyor.

Sonra zamana ve mekana sesleniyor;

Hüseyin bendendir,

ben de Hüseyin’denim!

Allah’ı seven Hüseyin’i sever!

Hüseyin, torunlardan bir torundur.

Ve bir gün Cebrail bir haberle gelir;

Hüseyin Fırat kıyısında

şehit edilecektir.

Orası, üzüntülü, tasalı,

mihnetli ve belalı bir yerdir.

Kerb ü beladır!

Orası Kerbeladır!

Hicretin altmış birinci y .

Aylardan Muharrem..

Kan renginde fırat..

Ve dudaklar susuz..

Yürekler susuz...

Kerbelada bir oğul var,

Yoluna oğullar feda.

Bir torun, Kerbelada...

Dedesinden elli yıl uzakta.

Onun gibi bembeyaz giyimli

Bembeyaz yüzlü.

Atının üzerinden sesleniyor

Merhametten yoksun olanlara;

'Ben Peygamberiniz Aleyhisselamın

kızının oğlu değil miyim?

Ben Hz.Muhammed Mustafa’nın

torunu değil miyim?

Şehitler seyyidi Hamza,

babamın amcası değil mi?

Çift kanatlı şehit Cafer,

benim amcam değil mi?

Kerbelada bir oğul var,

Çevresinde Yeminler ediliyor şehadete.

Ve bir bir toprağa düşüyor yiğitler.

Ehl i Beyt’in solan ilk

çiçeği Aliyyül Ekber’di.

Sonra sıra sıra soldu civanlar;

Avn bin. Abdullah bin. Cafer,

Muhammed bin. Abdullah bin. Cafer,

Abdurrahman bin. Akîl,

Cafer bin. Akîl…

İşte bakın, biri daha yürüyor ölüme;

Hz. Hasan’ın oğlu Kâsım!

Onun da yüzü ay parçası.

Elinde k ç, üzerinde

gömlek ve pelerin.

Ayak sandallarından

birisinin bağı kopmuş.

Başına bir k ç iniyor,

Ve' Amca! diyerek yüz

üstü düşüyor kerbela’ya.

Kerbela’da bir oğul var

Bir şahin var.

Kucağında üç yaşında bir seyyid;

Adı abdullah! Ve bir ok

Abdullah’ı boğazından vuruyor

Hz.Hüseyin, kanla dolan

avuçlarını yere boşaltıyor

'Yâ Rab! diyor.

'Bize göklerden yardım etmeyeceksen,

Hakkımızda ondan daha

hayırlısını ihsan et.

Hicretin altmış birinci y

Muharrem ayının onu…

Bir şehit var kerbelada

Tam otuz üç mızrak yarası,

Otuz dört k ç yarası

'Ey Muhammed’im nerdesin nerde?

Hüseyinin başı bir yerde;

gövdesi bir yerde!

Bu Hz. Zeyneb’in feryadıdır dedesine;

'Ey Muhammed’im! Ey Muhammed’im!

Sana göklerdeki melekler

salatü selam getiriyorlar.

Hüseyin ise şu otsuz bozkırda çölde

Tozlara, topraklara, kanlara bulanmış,

Azaları kesilmiş yatıyor.

Ey Muhammedim! senin

kızların esir edilmiş,

Zürriyetin hep öldürülmüş.

Sabah yelleri onların üzerine

toz toprak savuruyor.

Abdullah bin Abbâs da, o gün Medinede

Rasulullah aleyhisselam’ı görür rüyada

Yanında içi kan dolu

cam bir bardak vardır,

Ve şöyle buyurur:

'Benden sonra Ümmetimin

yaptığı şeyi biliyor musun?

Hüseyin'i şehit ettiler.

Bu, Onun ve ashabının kanlarıdır.

Bunu Allah’a sunacağım..'

Ya RasulAllah!

Biz asırlar sonra geldik.

Eğer o gün olsaydık Kerbela’da

Allah’a kasem olsun ki

Ashabının seni koruduğu gibi

Korurduk Ehl i Beyt’ini

Ya da o uğurda verirdik canımızı.

Bu sözümüzün bir isbatı olarak

Bu gün biz senin kapındayız.

Taşıdığımız ehl i beyt isimleri.

Kimimiz Ali,

kimimiz fatıma

Kimimiz hasan ve hüseyin.

Ve iftiharla senin

ismini taşıyor çoğumuz.

Allah ruhumuzu senin kapında

Ehl i Beytine layık

olduğumuz bir anda alsın.

Aliyi Asgar’la,

Zeynelabidin’le her asırda

hüseyni çiçekler açarken

Yanaklarında peygamber busesi,

Ve her biri senden bir

koku taşırken çağlara.

Allah, bizi onlardan ayırmasın.

Bizi senden ve rızasından ayırmasın.

Bizi senden ve rızasından ayırmasın.

Şiir: Dursun Ali Erzincanlı

Altyapı: Selim Öztürk

Dursun Ali Erzincanlı'dan Daha Fazlası

Tümünü Görlogo

Beğenebilirsin