Herkes gitti bu şehirden,
Bari sen gitme,
Bari sen gitme.
Herkes gitti bu yürekten,
Bari sen gitme,
Bari sen gitme.
Munzur’un hatırına,
Dicle’nin adına,
Allah’ın aşkına,
Bari sen gitme.
Munzur’un hatırına,
Dicle’nin adına,
Allah’ın aşkına,
Bari sen gitme.
Yokluğunda saz darılır,
Mızrap gücenir,
Mızrap gücenir.
Şairlerin kalemleri,
Bir bir tükenir,
Bir bir tükenir.
Munzur’un hatırına,
Dicle’nin adına,
Allah’ın aşkına,
Bari sen gitme.
Munzur’un hatırına,
Dicle’nin adına,
Allah’ın aşkına.
Bari sen gitme.
Gitme....
Güneşin tam kızıllığında
Çiselenmiş yaprak kırıntılarını
Suspus olmuş toprağın doğum halini
Börtü böceklerini
Sabah çayını yudumlarken
Uyanmış gözlerini yol çeken umutlarını
Coğrafyanın annelerini anlatacağım sana
Gitmeee
Sözcüklerimin kelepçe vurulmuş dilini
Kekelenmiş kekeç halini
Kaç milyon yıl olmuş.
Kabuk tutmayan yaramın
Kanayan yarasını
Gözyaşlarını esaretini
Ve daglarda yankılanmış seslenişini
Yılmaz bekçilerini anlatacam sana
Gitme
Serhat’a Murat küheylan akışını
Fırat’a asiliğini
anlatacağım, haykıracağım
Kurşuna siper olmuş
Yüreklerinin gülüşlerini
Yürüdüklerinin patika yürüyüşlerini
Saçlarından tel örgülerini
Örülmüş coğrafyasını
Kızlarını anlatacağım sana
Topraktan düşen gülüşleri
Yeşiliyle bulaşan maviyi
Paslanmış kelepçeye inat
Zulme direnen eşiti
Hak ile haklarını anlatacağım sana
Gitmeee.
Gitmeeeeeee
Munzur’un hatırına
Dicle’nin adına
Allah’ın aşkına
Bari sen gitme.